Belgeselde anlatılanlar: Mısır Piramitleri'nin yapılmasında çok güçlü bir örgütlenme vardı. Birçok kişi takım halinde çalıştı. İlk başta dikdörtgen anıtlar yapılıyordu. İmhotep ilk yapılan basamaklı piramidin mimarıdır. Bir firavuna yapıldı sonra her firavun piramit istedi. Ama yapılan her piramidin kendisinden önce yapılandan daha iyi ve daha büyük olması gerekiyordu. Khufu'nun babası klasik piramit şeklini mükemmel bir hale getirdi. Khufu'nun piramidi en büyüğü oldu. Piramit şeklinin zirveye çıkması Khufu'nun piramidi ile oldu.
Piramit yapma tutkusu Mısır'ı dönemin süper gücü haline getirmiştir. Mezar soyguncuları piramit içindeki altınları bulmasın diye piramidin altına defin odası yapıldı. George Andrew Reisner, Khufu'nun annesi Kraliçe Hetepheres'in tabutunu buldu. Mezar o güne kadar çok iyi saklanmış olduğundan el değmemiş bir lahit ile karşılaşacaklarını sandılar ancak öyle olmadı lahit boş çıktı. Reisner'e göre, soyguncular mumya sargılarının altındaki mücevherleri almak için kraliçenin cesedini kaldırdı, kalıntıları kocası ve oğlunun yanına tekrar gömdü.
Khufu annesinin mezarının soyguncular tarafından çalınmasından çok etkilendi ve kendi piramit şeklini ona göre yeniden düzenledi. Günümüzdeki mimarların yaptığı gibi piramit şeklini belirlediler ve böylece mimarlığın da temelini atmış oldular. Defin odası granit ile kapatıldı, bu soyguncuların içeriye girememelerini sağladı. Granit sert yapılı bir taştır. Bu taş soyguncuların tünel kazamamalarını sağlıyor ve firavun mezarını herkese karşı korumuş oluyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder